Bakım Verenlerde Karar Yorgunluğu

Bakım Verenlerde Karar Yorgunluğu: Nedir ve Nasıl Baş Edilir?

Demanslı bireye bakım vermek, gün boyunca sayısız küçük ve büyük kararla baş başa kalmak anlamına gelir. Bu kararlar sadece kendi yaşamınızla ilgili değil; aynı zamanda bakım verdiğiniz sevdiğiniz kişinin ihtiyaçlarıyla da ilgilidir. “Bugün ne yedirmeliyim?”, “Hangi doktora götürmeliyim?”, “Bu davranışa nasıl karşılık vermeliyim?”, “Şimdi dışarı çıkmak uygun mu?” gibi birçok soruyu yanıtlamak zorunda kalabilirsiniz.

Zihinsel kaynaklarımız sınırlıdır. Alınan her karar, bu kaynaklardan biraz daha tüketir. Bu da bir süre sonra zihinsel tükenmişlik hissine yol açar. İşte bu tükenmişliğe karar yorgunluğu denir.

Karar Yorgunluğunun Belirtileri Nelerdir?

Karar yorgunluğu; kararsızlık, huzursuzluk, sürekli bir yetersizlik hissi, küçük konularda bile bıkkınlık, kendini suçlama ve öfke gibi duygusal tepkilerle kendini gösterebilir. Kişi, en basit tercihlerde bile bunalmış hissedebilir ve “Artık hiçbir şeyi doğru yapamıyorum” düşüncesiyle baş başa kalabilir.

Unutulmaması gereken en önemli şey, bu durumun yalnızca sizin başınıza gelmediğidir. Karar yorgunluğu, bakım verenler arasında oldukça yaygındır, ancak ne yazık ki sık dile getirilen bir konu değildir.

Her Zaman “En Doğru” Karar Gerekmiyor

Bakım verenler, sık sık en doğru kararı vermek zorunda olduklarını hissedebilirler. Ancak bu her zaman mümkün ya da gerekli değildir. “Yeterince iyi” bir karar, çoğu zaman fazlasıyla yeterlidir. Kendinize karşı anlayışlı olmak, bakım sürecinin daha sürdürülebilir ve sağlıklı hale gelmesi açısından çok önemlidir.

Karar Yorgunluğu ile Nasıl Baş Edilir?

Karar yorgunluğu kaçınılmaz olabilir, ancak etkilerini azaltmak için atılabilecek bazı etkili adımlar vardır. İşte bu durumu yönetmenize yardımcı olacak bazı öneriler:

1. Günlük Rutinler Oluşturun

Gün içinde ne zaman ne yapılacağını önceden planlamak, zihinsel yükünüzü önemli ölçüde hafifletebilir. Örneğin, her sabah aynı saatte yürüyüşe çıkmak ya da belirli saatlerde yemek yemek, hem sizin hem de bakım verdiğiniz kişinin günü daha öngörülebilir ve yönetilebilir hale getirir.

2. Seçenekleri Azaltın

Her kararda birçok alternatif düşünmek, zihni fazlasıyla yorar. Bu yüzden seçenekleri sadeleştirmek faydalıdır. Örneğin, yemek için üç alternatif belirlemek ya da gardıropta hazır ikili kombinler oluşturmak, karar verme sürecini kısaltır ve kolaylaştırır.

3. Kararları Önceliklendirin

Tüm kararlar aynı önemde değildir. Günlük kararlarınızı “acil”, “önemli” ve “bekleyebilir” olarak kategorize etmek, zamanınızı ve enerjinizi daha verimli kullanmanızı sağlar. Böylece gün içinde hangi kararlara öncelik vermeniz gerektiğini daha net görebilirsiniz.

4. Yardım İstemekten Çekinmeyin

Tüm kararları tek başınıza almak zorunda değilsiniz. Yakın çevrenizden, arkadaşlarınızdan veya profesyonel destekten yardım almak, zihinsel yükünüzü paylaşmanızı sağlar. Bazen sadece bir konuyu birine danışmak bile fark yaratabilir.

5. Mükemmeliyetçiliği Bırakın

Mükemmel olmak zorunda değilsiniz. Her kararın en iyisi olması gerekmez. Bazen yeterince iyi bir karar, hem sizin hem de bakım verdiğiniz kişi için en uygun olanıdır. Kendinize hata payı tanımak ve duyduğunuz yükü hafifletmek, uzun vadede bakım sürecini daha sağlıklı bir hale getirir.

Bakım vermek, sevgiyle yapılan ama oldukça zorlu bir yolculuktur. Bu yolda yalnız olmadığınızı bilmek, kendinize anlayışla yaklaşmak ve küçük adımlarla ilerlemek hem sizin hem de bakım verdiğiniz kişi için çok kıymetlidir.

Scroll to Top