Demans / Alzheimer hasta yakını ve bakım verenlerinin tanıyı aldıktan sonraki deneyimlerini bolca konuşuyoruz. Fakat paylaşılan bakım veren deneyimlerinde fark ettik ki tanıyı alana kadar olan süreç de oldukça stresli ve zorlu olabiliyor. Bakım veren yükü aslında tanı alındığında değil; kişiler sevdikleri aile bireylerinin eskiden iyi yapabildikleri bir beceriyi yapamadıklarını fark ettiğinde başlıyor.
Özellikle demans konusundaki bilgi birikimimiz arttıkça, 65 yaşını geçen aile bireylerinde gördüğümüz ufak değişiklikler bile bir stres kaynağına dönüşebiliyor. Aile bireyinin aklına “Eyvah annemde demans mı var? Babam Alzheimer mı oldu?” gibi otomatik düşünceler üşüşebiliyor ve bu da ciddi bir kaygıya sebep olabiliyor. Bu noktada sakin kalmaya çalışmak, başımıza üşüşen otomatik düşüncelerin davranışlarımıza yön vermesine izin vermeden bir profesyonelden bilgi ve destek alarak ilerlemek bizi rahatlatabilir.
Bakım verenler hekimden randevu alıp, görüşmeler yapıp, tahlil ve tetkikler yaptırmaya gittiğinde gelecek kaygısı ya da korku gibi olumsuz duyguları yoğunlukla deneyimleyebilirler. Bu deneyimler çok doğal olsa da korkunun ve kaygının bizi yardım almaktan alıkoymasına izin vermememiz gerektiğini hatırlamalıyız. Bilmediğimiz, bilgi sahibi olmadığımız bir konuda muhtemelen kafamızda kendi kendimize daha çok kurgu oluşturup daha çok stres olacağımızı hatırlamalı, bilgi sahibi ve hazırlıklı olmanın demansa karşı büyük bir güç olduğunu unutmamalıyız.