Demansın özellikle orta evresinden itibaren halüsinasyon ve sanrı gibi nöropsikiyatrik bazı belirtiler ortaya çıkabilir ve hem hastanın hem de bakım verenin sürecini zorlaştırabilir. Bu süreci daha iyi anlayabilmek ve çok zorluk çekmeden yürütebilmek için bakım verenlerimizi bu belirtiler konusunda bilgilendirmeyi oldukça önemsiyoruz.
Halüsinasyon kişilerin gerçekte var olmayan duyusal deneyimler yaşamaları olarak tanımlanır. Bu deneyimler işitsel, görsel veya farklı duyular aracılığı ile olabilir ancak demans özelinde konuşacak olursak en çok görsel halüsinasyonlar görülür. Görsel halüsinasyonlarda kişiler gerçekte var olmayan bazı görüntüler gördüğünü söyler. Bir demans hastamızın sürekli odasındaki koltukta bir çocuk oturduğunu söylemesi ve bu sebeple o koltuğa kimseyi oturtmaması buna örnek verilebilir.
Böyle bir durumda hastamız ile inatlaşmamız hiçbir fayda sağlamamakla birlikte, hastamızı endişeye ve anlaşılmamaktan kaynaklı öfkeye sürükleyebilir. Dolayısıyla “Hayır orada kimse yok, sen hayal görüyorsun, uyduruyorsun.” şeklinde bir yaklaşım oldukça olumsuz sonuçlanacaktır. Koltuk örneğinden yola çıkarsak hastamızı telaşlandırmak yerine, “Peki, o koltuğa oturmayız öyleyse.” diyerek telkin etmek iyi bir fikir olabilir.