Alzheimer Tanısı ve Alzheimer’da Güncel Tedavi Yöntemleri

Alzheimer Tanı ve Tedavi

Alzheimer Tanısı Nasıl Konur?

Tanı konulurken nörolog birçok farklı değerlendirme yönteminden faydalanır. Bunların sonucunda tanı koyabilmek önemlidir çünkü eğer bulguların altında yatan başka bir hastalık varsa o hastalık tedavi edilebilir olabilir.

Uzman, bulgulara sebep olabilecek bütün diğer olasılıkları eledikten sonra ancak kişiye tanı koyabilir. Bunun sebebi günümüzde bize kesin olarak bu hastalığa sahip olup olmadığımızı söyleyecek bir tanı yönteminin olmamasıdır. Bugün kullandığımız yöntemler ancak %90 doğruluk oranına sahiptir.

Bu hastalığın tanısını koymak multidisipliner bir yaklaşım gerektirir ve bu nedenle nörolog hekim, klinik nöropsikolog ve eğer ihtiyaç duyulursa klinik psikolog iş birliği halinde çalışır.

Tanı konarken üç temel yöntemden yararlanılır. Bunlar:

  • Hasta öyküsü almak: Hastanın öyküsünü almak için doktor hastanın kendisi ve yakınlarıyla görüşür. Bu görüşmenin amacı semptomları saptamak, ortaya çıkma zamanlarını tespit etmek ve hastanın semptomlardan önceki ve sonraki durumu ile ilgili bilgi almaktır.
  • Fiziksel ve nörolojik muayene: Birçok fiziksel veya nörolojik problem de bilişsel işlevleri etkileyebildiğinden hastanın fiziksel ve nörolojik muayenesinin yapılması ayırıcı tanı açısından önemlidir. Bu muayene süreçleri kan ve idrar testleri, elektrokardiyogram ve göğüs filmi, beyin görüntüleme yöntemleri gibi belirtilere göre değişebilen birçok değerlendirmeyi içerebilir.
  • Nöropsikolojik değerlendirme: Nöropsikolojik değerlendirme hastalıktan hangi bilişsel fonksiyonların ne derecede etkilendiğini anlayabilmek için yapılır. Etkilenen bilişsel fonksiyonlara göre ve bunların etkilenme derecelerine göre doktorun tanısı değişebilir. Özellikle hastalığın erken dönemlerinin nörolojik muayenede saptanması zor olabilirken nöropsikolojik değerlendirme bu zorluğu ortadan kaldırabilir.

Alzheimer‘da Güncel Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Önemli Not: Burada anlatılanlar bilgilendirme amaçlı olup bakım veren kendi başına hiçbir şekilde uygulamamalıdır. Herhangi bir yönteme başvurmadan önce mutlaka hekime danışılmalı ve hastanın kendi hekiminin uyguladığı plana sadık kalınmalıdır.

Ne yazık ki günümüzde bu hastalığın semptomlarını tamamen tersine çeviren, iyileştirici bir yöntem bulunmamaktadır. Güncel yöntemler belirtileri bir nebze kontrol altına alarak hem hastanın hem de bakım verenin günlük hayat kalitesini arttırmayı amaçlar.

Tedavi hem ilaç tedavisi gibi farmakolojik yöntemlerin hem de bilişsel ve davranışsal yöntemlerin bir araya gelmesi ile efektif olarak sunulabilir. Hastalık ilerleyici olduğundan her evrede hastanın ihtiyaçları değişebilir ve doktor kontrolünde her evre için farklı yöntemler denenebilir.

Üç tip tedaviden bahsedilebilir:

  • Kognitif Semptomatik Tedavi: Bilişsel belirtileri stabilize etmeye yarayan ilaçlardır. Bunlar genelde bu hastalarda düştüğü bilinen asetilkolin nörotransmitteri üzerinde etki yapan ilaçlar olarak bilinirler.
  • Non-Kognitif Semptomatik Tedavi: Bilişsel işlevler ile ilişkili olmayan, davranış, duygudurum problemleri, nöropsikiyatrik belirtiler ve uyku bozulmaları gibi semptomları kontrol altına almaya yarayan ilaçlı ya da bilişsel/davranışsal yöntemleri içerir.
  • Non-Farmakolojik Tedavi: Bilişsel performansı onarmayı ya da işlevselliği etkilemesini minimuma indirgemeyi amaçlayan nöropsikolojik rehabilitasyon bu yöntemlerden biridir. Buna ek olarak ev içi aktiviteler ve hayat düzenlemeleri, fiziksel egzersiz, psikoeğitim gibi pek çok yöntem kişilerin günlük hayat kalitesini arttırmaya destek olan farmakolojik olmayan yöntemler olarak sıralanabilir.
Shopping Cart
Scroll to Top